Beynimizin Gerçekte Ne Kadarını Kullanabiliyoruz?

Zihin ve beyin dünyasıyla alakalı efsaneler hep hoşumuza gider. Aslında insanoğlunun çok kapasiteli bir varlık olduğu ama bilerek ve isteyerek bu kapasiteyi kullanmadığı söylenir. Hatta ilkokul çağındaki çocuklar için bile ‘’Zeki ama çalışmıyor’’ gibi bir cümle kullanılır.

İşte son yıllarda gittikçe yükselen iddialardan bir tanesi ki iddianın kökeni daha da eskiye dayanır: ‘’İnsan beyninin sadece yüzde 3 gibi bir kısmını kullandığımızı söylüyor. Albert Einstein yüzde 5’ini kullanıyormuş. Bazı insanlar ise uzun süreli zorlamalara ve yıllarca çalışmalarına rağmen yüzde 4 kadarını kullanabilmişler.

Bu ve buna yakın seviyedeki birçok iddiayı kulakta kulağa duyabilirsiniz. Peki bu gerçek mi? Yani sahiden böyle bir şey mümkün mü?

Kısaca özetleyecek olursak bu alanda çalışma yapan uzmanlar bu tespitin sadece bir şehir efsanesinden ibaret olduğunu ve zihinsel bir problemi bulunmadığı sürece her insanın beyninin yüzde 100’ünü kullandığını söylemektedirler.

İddianın kökeni neredeyse 150 yıl öncesine dayanıyor. Dönem dönem tekrar gündeme gelse de bugünkü teknoloji sayesinde bu tezi çürütmek çok daha kolay bir hal aldı.

Her ne kadar insan beyni çok fonksiyonlu bir yapıya sahip olsa da bir kısmını kullanıyor gibi bir ifade doğru değildir. Nitekim bu tezi çürütecek onlarca karşı çalışma yapılmış ve hepsi şimdiye değin karşılık görmüştür.

Tabi ki yıllar boyu süregelen bir iddianın öyle bir anda ortadan kaybolması çok mümkün değildir. Piramitlerin bile çok üst düzey zekaya sahip olan insanlar tarafından yapıldığını söyleyenler var. Her ne kadar bu iddialar kulağa hoş gelse de alanında uzman birçok kişinin tespiti uymak bir iddiaya inanmaktan çok daha isabetli olacaktır.

Diğer taraftan insan beyninin bir kısmının kullanılması veya tamamının kullanılması gibi bir duruma gelince de aslında temel sorun beynimizi ne kadar zorladığımızdır. Yani bir işten hemen sıkılıyorsak veya uykumuz geliyorsa bu beynimizin eksik çalıştığı değil sadece tembelleştirildiği anlamına gelir.

Bunun çözümü ise can sıkıcı hale gelen bir işi kendi zihin dünyamız için daha eğlenceli bir hale getirmektir.