Çocuklarda Parmak Emme Davranışı Neden Olur?

Yeni doğan bebekler parmak emmeyi daha anne rahminde öğrenirler. Doğuştan sahip oldukları en güçlü reflekslerden biri emme refleksidir. Doğumdan itibaren ilk 6 ay bebeğin beslenmesi için tek yol emmedir ve birinci yıl sonuna kadar emme devam etmektedir. Emme davranışı, besleneme amacıyla başlayıp alışkanlık olarak devam edebilen bir davranıştır.

Parmak emme, normal çocuklarda herhangi bir psikolojik veya patolojik bir etmen olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir olgudur. Anneler, parmak emme davranışını genellikle açlık olarak nitelendirirler ancak %50-%87’lere varan yüksek oranlarda beslenmeden bağımsız olarak görülen bir davranış olduğu bilinmektedir.

Emme davranışı, beslenme ile birlikte çevreyi keşfetme içgüdüsü olarak da gelişen bir davranıştır. Parmak emme davranışının, 1 yaşını doldurmuş çocukların hemen hemen yarısında görüldüğü bilinmektedir. 9’ncu aydan itibaren uykusu gelen çocukların parmaklarını ağzına götürdüğü incelenmiş olup parmak emme ve uyku arasında yakın bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir.

Genellikle memeden erken kesilen çocukların, yalancı memeler ve biberonlarla emme güdülerinin yeteri kadar tatmin olmaması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Diş çıkarma dönemlerinde damaklarında meydana gelen kaşıntı nedeniyle de rastlanılabilir. Bunların dışında ailede yaşanan olumsuzluklar, ilgi ve sevgi eksikliği, utanma, korku ve kaygı yaşama da bu davranışı tetikleyebilir.

Parmak Emme Davranışı Ne Zaman Sorun Teşkil Eder?

Çocuklar, parmak emme davranışını 3-4 yaşları sonunda bırakırlar. Ancak, bazı çocuklar bu davranışı alışkanlık olarak sürdürmeye devam edebilirler. Sağlıklı olan çocukların alışkanlık olarak sürdürdükleri bu davranışa, gelişim geriliği ya da nörolojik tanısı olan çocuklarda da rastlanmaktadır.

Uzun süren bu alışkanlığının getirdiği sorunların başında, diş ve damak gelişiminin olumsuz yönde etkilenmesi gelir. Devam eden parmak emme davranışı, gelişmekte olan kas ve kemik yapıları üzerine basınç uygulanacağından dolayı dişlerin yer değiştirmesine ve üst çene darlığına yol açacaktır.

Ailelerin, çocuklara bu davranışı bırakmaları için baskı yapmaları ve onları eleştirmeleri doğru değildir. Ceza vermek davranışı engellemek için doğru bir yöntem olmayacaktır. Önemli olan bu davranışın altında yatan sorunu bulmak ve ona göre bir çözüm yolu aramaktır.